Hani hep bu iş benim işim değil dediğim kelimeler var yaa… Acaba diyorum şimdi.. Yada keşke.. Ama herşeyden önce hayırlısı tabi… Neyden bahsediyorum o da bana kalsın… Yazıyoruz diye alenen herşeyde ortaya serilmez ki… Okuyan kendine düşeni alır sanırım.  Sorun yok yani.

Büyük adam olmak mıydı hedefim bilmiyorum ama büyümek kelimesi şu aralar pek de ilgi alanıma girmiyor. Beklentilerim ve kırk tilkinin kırk kuyruğu ile uğraşıp duruyor beynim. Aslında her gün böyle. Her gecenin karanlığı ile birlikte bazen yeniden diyorum bazende hadi yat uyu… Yoksa çıkılmıyor işin içinden… Kaybetmek değil sorun sadece var olanın fazlasının eksikliği…

Beklentiler umut değil aslında sadece bir kaç güne sohbet konusu… Sonra her şey gibi dün olup gidecek. Ya da benlik kavgası dost sohbetlerinde tühlere vahlara heba olacak belkilerim… Eksik mi var? Yanlış mı gidiyor sorularının cevabı olmayacak ama global dünyadaki kapitalist ruhun çöküntüsü mutlaka içimdeki kini artıracak.

Öylesi veya böylesi sadece zamanın karmaşasını değiştiriyor sanırım. Yada gün ışığından faydalanma oranı artıp eksilir. İşin özü zamana rağmen zamanla kavgaya devam. Roller yine aynı senaryo yine yarınlarda..

Hayırlısı be gülüm diye mi bitireyim yoksa acaba soruları ile yatakta dönüp durmak mı olsun seçeneğim…  Realizm denen durumun olmayanla yarışı sadece… Zaman çok uzun değil kırk tilkinin kuyruğu için!

Son cümle qwertyuıopğü asdfghjklşi zxcvbnmöç…..