sanirim-belkide

Bir durgunluk çöktü üzerime… Hani sıradanlıktan daha öte bir şey. Rutin hayatın çıkmazlarında hüznüm. Sanrılarımın karşılığı belkilerimin sebebi. İçimi acıtıyor her cümle. Bomboş geliyor herşey.. Tuhaf, ilginç, yokluk bu herhalde.. Yılların sırrı, adı konmayan bir sürü sevdanın çıkmazlarında arabesk hayatın son demi… Ama adı mutluluk bunun. Garip ama bu kadar olumsuzluk içerisinde adı mutluluk.. Bir tek kelimeye sığmayan bir bakış açısının kelimeler ile ifade edilmeyen yanı… Ama mutluluk…

Beklentisiz, çıkarsız dünyamın, çıkarsız beklentisiz yanı… Yıllardır varlığına rağmen sabah ezanlarında çıkan o müthiş duygu… Sanırım… Bakarız… Belki de… Ne olduğu dahi belli olmayan bir sürü eş anlamlı kelime ama bunlar hayatın boşluğunu doldurdu yıllarca… Her derde inat vurdumduymazlığın adı oldu belki.. Ya da kalabalıklarda suskunluğumun sebebi… Yada benliğimin kendinden kaçışı.. Başımı öne eğmeme sebep… Evet ile hayır arasında kalan soruların cevabı.. Net ol.. Nettt… Gerçeklere inat net.. Hani kime göre ne ne kadar gerçeklik o da farklı bir bakış açısı ama olmak mı lazım… Bir beklenti yoksa ortada… Tertemiz, masum, lekesiz ve onurlu bir duruş.. netlik.. Sanrılarımın adı özlem.. Belkilerim hayallerim… Peşinden gidecek cesaretin varsa, bütün hayaller gerçek olabilir… Belkilerim… Sanırımlarım sona erer o zaman… Gerçeği varken hayal kurmanın da ne kadar değeri olur orası da tartışılır ama yokluk sanırım varlığın derdi…

Yine karmakarışık cümleler. Yine klasik…… İkindide yıldız, şafakta ay beklemek..  Islanmamak yağmurda, gökyüzünde yürümek… Zor mu ki bu… Yıllar sonraysa… Tesadüf ve tevafuk arasındaki ince çizgi kadar inancın varsa neden olmasın… Ne olduğu belli olmadan.. İsmi olmadan, ünvansız ama adı mutluluk…