
Gecenin uğultusu…. Sanırım kombilerin olduğu yerden… Yeniden başlayan hayatın içinde saf, tertemiz bir yürek.. Olduğu gibi… Dümdüz… Gülüşü ayrı bir samimiyet.. Sohbeti apayrı.. Aşk, sevgili yandım, öldüm, bittim devri değil… Dümdüz en samimi hali ile dost… Arkadaş… Ya da minik kuş… Hayatın 20 küsür yılını 20 küsür yıllarca yaşamış, kırılmış, kırmış, yaşamış, ölmüş ama var olmuş… Yeniden fişi prize taktık yaa… Ve hayatın başlangıcı olarak var… Ve hep var olsun…
Her evin bacası tütermiş ama o bacadaki dumanı çıkartan nesne nedir.. Yanan biten nedir kimse bilmezmiş… Hayatın egoist çıkmazlarında, toplumsal bireyselleşmenin zirvesini yaşarken, başkasının derdi ile dertlenmek ve üzülmek, sevinmek, gülmek….
O yaşamasın hayatın gerçek yüzünü… O rezilliği görüp de topunuzun deyip kestirip atmasın diye hep bunlar… Daha başlarken bitmesin… Eksi başlayan hayatın artısı yenisi görünmüşken sıfırdan başlamak durumunda olan bu minik kuşun negatif tam sayılar kümesi ile işi olmasın… Doğal sayılar ya da sayma sayıları bu hayata yeter de artar bile…
Velhasıl keşkeler iyikiler oluverir bazen.. Ve iyi ki… Yarın ne olacağını kimse bilmiyor ama zaten yarına keşke diyebileceğim bir durum da yok ortada… Umarım gelecek zamanın içerisinde geçmiş zaman cümleleri kurulurken, geniş zaman fiilleri ile anılır ismimiz.. Sen hep var ol… Küçücük ama kocaman koskocaman bir dev olarak…. Hep var ol.. Var olalım…
İyi geceler….