Aidiyetlerin son hali…
Ya da basitliği…
Dalgaya alınan tutumlar…
Yapmacık gelen durumlar…
Edebiyatın dibi…
Böyüük böyüüük adamlar…
Ve o bösböyükler için…
Koca kocaaa koltuklar…
Hayat işte…
Düne bakıp muhasebe….
Keşkelerim dün değil…
Bir daha deseler yine aynı şevkle…
Amma bir selam…
Bir hatır….
Bir vefa sadece…
Peki ya eskisi..
Farkı ne…
Öncesi…
Tarih tekerrür demişlerdi…
Biz okurken çok iyiydi…
Sonradan bozuldu cümlesi…
Ve tüm mezunlar aynı cümle sahibi…
Yaş mı…
Çağ mı….
Yoksa çok mu abarttık…
Amannnn sen de…
Dünden farkı neydi…
Genel geçer -herkes- hayatı işte…
Yap, çalış, bekleme…
Zaman ver….
Emek ver…
Ömür ver…
Otur yerine…
Emeği ucuz olanın mıydı o cümle…
Ardından kırk köpek havlaması mı…
İşte o benzetme…
Derler anam derler…
Diye devam eden hikaye…
Ve sonra gece…
Sonra her birine, her şahsına münhasır…
Ayrı ayrı hece hece…
Saygılar…
Ve bil cümle sevgiler…