Gözlerinde geleceğin aydınlığı ve cennet adımların altında… Bazen sıcaktan kavrulan ellerin buğday başaklarına sarılır sende… Bazen vatan ve dava ugrunda her şeyinden vazgeçmiş, yiğitlerimin cebinde sade bir fotografsın… Gün olur başına takılan üç hilal süsler seni… Gün olur “Biz çoktan erittik Ülkü denen nazlı gelinin duvağında sülün gibi kızların gözbebeğini” diyen yürekler sesler seni… Fakat hep umutsun ve hep sevgi dolu…

Gözlerindeki bir tek damla yaşa ömür verilir bazen… Haykırır diller seni… “Sevmedim Ülkü’den başkasını… Bir de Seni… Bir de Seni” diyerek şiir olursun dillerde…

Yarınsın Asenam…

Umutsun Asenam…

Sevdasın Asenam…

Namussun Asenam…

Türk töresinde hatunsun sen… Türk’ün tarihinde ne şimdiki gibi, kadın hakkı diyen nağmelerle, kadınımın en doğal hakkı olan namusuyla yaşama hakkını elinden alıp show programlarına malzeme yapan zihniyeti nede namus abidesi kesilip, tek yaşamının evinin dört duvarı olduğunu savunan zihniyet vardı..

Devlettin Asenam… Fatma Bacı, Nene Hatunlar… Mustafa Kemal’in Kağnısı’nda can olan elifler var senin tarihinde… Vatana düşman girmesin diye yavrusunun battaniyesini, askerin mermisine örten Türk kadını var.. Tarihe altın harflerle ismi yazılan kahramansın Asenam… Bugün yine Mustafa Kemal Atatürk’ün, Nutkuna muhatap olup, gaflet ve delalet içinde olanlarla mücadelede varsın Asenam…

Kamusal alan diye diye özel hayatın gizliliği ilkelerine ters düşen yani kendisiyle çelişen zihniyete karşı dur demek için varsın Asenam…

Vatan parsel parsel satılırken her karışındaki şehitlerin varlığını hatırlatmakta, her karış toprağının bir cana mal olduğunu anlatmakta varsın Asenam…

Yarınsın Asenam…

Umutsun Asenam…

Ve yarınlar bizim Asenam..

Milliyetçi Türkiye’nin doğacak sabahında ışık saçacak güneşsin Asenam…

 

Bitaneme ithafen…

Faruk ÖZTÜRK 2008 Gaziantep