dört duvarın anladıklarını anlatamıyor kelimelerim artık… Satıra nasıl başlanır onu bile hatırlamakda zorlanıyorum. içimde var olan kelimeler cümleler hatta paragraflar birikmişken harfler yanyana gelmekde zorlanıyor… Sanırım yazının kalıcılığı korkutuyor beni…
Saf, korkusuz, içten, olabildiğince samimi ve bir o kadar da ürkek bir dünya… anlatamadığım ne varsa anlatabildiğim.. suskunluğum olan ne kadar cümle varsa haykırabildiğim bir dünya… yok oldu gitti.. bir kelime kadar basitmiş… oysa içine sığdırdığım kelimeler… ya söylenen sözler… o kadar cümle.. o kadar gülücük…
ne olduğunu bilmediğim bir bağlılıkla var olan bir dünya.. adını dahi koyamadığım, belki adını koymaktan korktuğum, yokluğu varlığımın en büyük sorunu olan bir dünya… ne kadar kolaymış bir anda yok etmek.. bir anda silivermek.. eyvallahsız dünyanın eyvallahsız insanları…
ama olsun bee sanada eyvallah var benden. içimden söküp atamam ama elbet zamana yenik düşer. elbet geçmiş zaman olur cümlelerdeki ekler…
eyvallah sanal dünyam sanada eyvallah.. sende ait olduğun yerde yerini al…