Günün yorgunluğu değil üzerimdeki. Belki haftaların belkide ayların yorgunluğu var. Ya da varlığımda yokluğun sebebi olan şeyler ben de bir bıkkınlık oluşturuyor. hayata anlam katan bişey mi kalmadı acaba diyorum ama 24 saat yetmiyor günüme şaşırıyorum. Sıkıldım mı yoksa artık tek düze hayattan. Her gün kalk yemek su okul ev ve sanal.. sanırım bunaltan bunlar.
Uzak kalmalı mıyım acaba kendimden yada şu an kendim sandığım benliğimden. Çoğu zaman dalıp gitmemin nedeni hep bu soru. Ya da suskunluğumun sesi haykırışı bu cümleler… Belki de yalnızız yalnızım diye biten şarkının bende bulan yankısı sadece. Arabesk hayatın arabesk yankısı.
Nedenler sebepler arasında sorunun kendiside kaybolup gidiyor. Uzadıkça cümlelerin ekleri fiil kısmını bir türlü yakalayamadan isimlerde kaybolup gidiyor üç noktam… Saçmalamakda çare değil artık… kendi kendime konuşmakda.
Sebep belirsiz sonucu asla belli olmayan zamanın çarkı bu olsa gerek. Zaten zaman dışında da başka bir somut kavram kalmadı cümlelerimde…
Beklemenin sonucunu merak ederek yarını bugünlerde aramaya devam sadece..