Bir kez daha fakat bu sefer sanal kalabalıkların içerisinde ve yazan kalemim değil… o yüzden kan damlıyor kalemden de diyemiyorum. Varsın cümlede o kelime de olmayıversin..

Mart ayının ilk günü bugün. Bahar geliyor sanırım artık. Ömür denen şu zaman tünelinde yavaş yavaş karanlık sona doğru ilerliyoruz. Sonunda gözükecek ışığı mı arıyoruz onu da bilmiyorum ama loş bir havada adım adım ilerlerken, vadesiz hesaplar içerisinde anlık düşüncelerin esiri oluyoruz.

 

Kızmıyorum artık kendime. Yaptığım her doğrunun sonunda yanlışı bulmak da korkutmuyor beni.. Artık yolda yürüken çizgilere basarak da yürüyorum. Attığım adımın çizginin üzerine gelmesi yada gelmemesi pek de bağlamıyor zamanı… Sayılar umudum değil.. Plakalarla işim yok.. Her gün doğan güneşi karşılayınca artık sabahın olmayacağı gün aklımda bile değil. Fikirlerim sorgulasa da hayatın çıkmazlarındaki hamasi nutukları… Gülüp geçebiliyorum artık boş ve anlamsız ve aynı zamanda bir o kadar da dayanaksız üç beş kelime birikintilerine…

Sadece sorumluluklarım üzerimde yük. Yarınımda onlar… dünümde ve belki bugünümde…

Sigaram bitiyor artık.. sözün sonu geldi. Cümleleri süsleyip yarınlara sunmak da istemiyorum.. Bitsin kelimelerim.. Ve son…