Zordur ÜLKÜCÜ olmak… Ateşten gömlektir çoğu zaman… Türk için, Türk tarafından, Türk’e göre sözleri arkasında; Türk milletine rağmen Türküm demenin dahi suç sayıldığı şu ortamda daha da zorlaşıyor bu değer… Kapitalizmin eşiğinde milli değerler ile yaşayabilmenin zorluğu da eklenince bu hayata, ÇİLEDİR çoğu zaman… Binlerce defa helal olsun bu çileyi çekmeye talip olup, bu çile ile çilenenlere…
Mazisinde binlerce vatan evladının kanı ile var olan bu dava, günlük siyasi hesaplar ile kurulan A, B, C veya A.B.D partileri gibi olmadı hiç bir zaman… Her daim Türk milletinin geleceği için mücadele edip, bunca yıldır varlığını sürdüren bu hareket dün olduğu gibi bugün de Türk Milletinin olmazsa olmazları arasında her daim varlığını koruyacaktır.
Bir zamanlar arı peteği sarmıştı güzel ülkemi ve BALLI ÜLKÜCÜLER vardı… Sonra peteğe sokulan bir çomak ve GÜLLÜ ÜLKÜCÜLER çıktı meydana… Ardından hayatında belki ülkü ocaklarının önünden dahi geçmemiş ama adı eski ülkücü olan YALLI ÜLKÜCÜLER türedi birden… Ballı, güllü, yallı derken birde baktık ki her tarafımız ülkücü ama ülküler farklı… Amaçlar farklı… Her şeye rağmen çok şükür ki nizam-ı alem ilay-ı kelimetullah davası diyerek davayı sahiplenen ADI BELLİ ÜLKÜCÜLER hala var…
Ve yarın 4 kasım… Ülkücü hareketin en önemli dönüm noktalarından birini daha yaşayacak güzel ülkem… Ülkücüleri sadece bir siyasi parti olarak gören zihniyetler için bu önemli günün bir değeri olmasa da bu ülkede her daim varlığını devam ettirecek, Türk milleti var oldukça yaşayacak ve yaşatılacak bir dava için, çok çok önemli bir gün daha görecek güzel ülkem…
Temennim ne DEVLET‘in AYDINlanması ne de AYDIN bir DEVLET olmak… Bu dava 7 yaşındaki başkanların 70 yaşında neferleri ile var oldu hep… Ve bundan sonrası için de kişilerle var olmayan idealleri ile yaşayacak bu davada, inşallah kazanan MİLLİYETÇİ HAREKET olur…